Harun Yahya ve İslami Yaratılışçılık


Türk asıllı bir yazar olan Taner Edis'in, bir amerikan bilim dergisinde yer alan yazisinda, Harun Yahya konusunda evrimci camiayı uyarma amacı olsa da, aslında Harun Yahya ve çalışmalarını ne denli takdir ettiği ve somut bir eleştiri getirememenin sıkıntısını yaşadığını göreceksiniz.

Bu makaledeki bazı paragrafların Türkçe tercümesini aşağıda yayınlıyoruz:

....
ABD’de yaratılışçılık, sosyal merdivenin basamaklarını tırmanan, bilginin değer kazandığı meslek sahibi sınıflara katılan dini muhafazakâr bir toplum kesimine hitap eder. Bunlar bir yandan geleneksel, ahlaka dayalı doğa görüşlerini tasdik ettirme, diğer yandan da bilim ve teknolojiye saygı duyma endişeleri vardır. Yaratılış-bilimi, bunu ödün vermeden yerine getirmeyi sağlar.

İlginçtir, benzer bir durum İslam dünyasında da ortaya çıkmaya başladı. Özellikle Müslüman ulusların arasında eskiden beri en çağdaşlaşmış olan Türkiye’de son on yıl, yirmi yıl, hem dinde yeniden yükselişine, hem de küresel kapitalist ekonomide iş yapan dindar muhafazakâr bir toplum kesiminin gücünün artmasına tanık oldu. Böylece, beklenebileceği gibi, yaratılışçılık Türkiye’de patladı ve diğer Müslüman ülkeleri de etkilemeye başladı. Gene eski tarz din ile çağdaş dünya arasında kalan Batıdaki Müslüman göçmen toplumları da artan oranda genelde Türkiye kökenli yaratılışçılığa maruz kalmaya başladılar.

Türk yaratılışçılığına tek bir isim egemen: Harun Yahya.
Bunun, bir dini cemaat lideri olan Adnan Oktar ın müstear adı olduğu varsayılıyor. Ama Yahya, o kadar çok kitabın, makalenin, videonun ve Web sitesinin (www.hyahya.org) yazarı olarak görünüyor ki bunun tek kişilik bir çalışma olduğuna inanmak olanaksız. Ayrıca cemaat liderlerinin düşünsel güçleri genelde abartılır, inanılmaz düşünsel üretkenlik menkıbeleri, karizmatik öğretmenlerin konumunu yücelterek, çağdaş bir mucize öyküsü olarak işlev görür. Kısaca, Yahya aslında tek bir kişi değil de en önde gelen Türk yaratılışçı faaliyetlerinin altında toplandığı bir bayrak olmalıdır.

Harun Yahya 'nın ürettikleri arasında en çarpıcı olan şey, bunların ne denli çağdaş ve medyaya yönelik olduğudur. Yahya devrinden önce yaratılışçı duyguların bildirimi genelde dindar aydınların çevresinde sınırlı kalırdı; bu yazılar biyolojide açıkça görünen akıllı tasarıma değinmekten pek öteye gitmezdi, genelde evrimin reddedilmesi de daha geniş dini temalar üzerine olan kitaplarda kısa pasajlardan öteye gitmezdi. Bazı dini cemaatler, modernliğin İslami bir benzerini yaratma arzusu içinde kendi “bilim dergilerinde” evrime saldırırlardı, ama bunun sınırlı bir etkisi olurdu – yüksek baskı sayılarına sahip, medyayı iyi kullanan, sürekli olarak evrimin kötülüklerini başa kakan palazlanmış bir yaratılışçılık duyulmuş şey değildi. Aksine, Yahya’nın malzemeleri tam renkli, parlak kuşe kağıdına basılı, bol resimli, halka yönelik (dini yayınların aksine çok az Arapça sözcük kullanıyor) ve bütün güncel yayın ortamlarında erişilebilir durumda. Bu yayınlar her yerde. Yalnızca kitapçılarda değil yeni nesil “İslami holdinglerin” süpermarket zincirlerinde bile bulunuyor.

Harun Yahya projesinin muazzam kaynaklara sahip olduğu çok açıktır. Yahya’nın lüks ürünlerinin kendi maliyetini çıkardığı da şüphelidir – ürünler ucuza satılıyor, hatta bunları ücretsiz elde etmek çok kolay. “Aylık bilim ve kültür dergisi” Mercek’in Ağustos 2002 sayısı, iki VCD dâhil 1.80 Dolar’a çıktı ve içinde Yahya’dan bağımsız tek reklâm, (sınıf atlamak için önemli olan) İngilizce dil öğrenimi üzerine bir eğitim setine aitti.

Yahya’nın Web sitesi, kitapların çoğunu İnternet’ten çeşitli dillerde dağıtıyor – hem de ücretsiz olarak. Türk yaratılışçılığı uluslararası hale geldi: Yahya’nın kitapları İstanbul’da nasıl kolayca bulunuyor ve sergileniyorsa, Londra’da da aynı şekilde. Ancak bütün bunların ardındaki teşkilat ve mali kaynaklar görünürde meçhul. Kayıtdışı ekonomiyi denetim altına almaktan, hatta şirketlerin çoğundan vergi toplamaktan acizliğiyle meşhur Türk devleti de dini vakıflar üzerinde kanuni baskılar uygulayamıyor.

Harun Yahya ’nın kitaplarındaki diğer dikkati çeken bir nokta da ABD’deki Yaratılış Araştırmaları Enstitüsü (ICR) gibi Batıdaki yaratılışçı malzemeden çok fazla bir değişiklik yapmadan ne kadar çok alıntı içerdiği. Kuran’ın yaratılış anlatımı, Tevrat’taki kadar ayrıntıya girmediğinden İslami yaratılışçılar genelde dünya gezegeninin çok eski olduğunu kabulleniyorlar. Bu nedenle Yahya, Amerikalı yaratılışçıların Tufan Jeolojisine değinmiyor ve yeryüzünün yaşı konusunda da bir taraf değil. Ama geri kalanını, “akıllı tasarım” liderlerinden özlü sözlerle bezenmiş olarak, tasarlayan bir zihnin doğadaki mucizelerin ardında olmasını ne denli ortada olduğunu söyleyen geleneksel İslam savunmacılarının listesi içinde orada da bulmak mümkün. Bizlerin evangelik Protestan cinsinden mezhepçidir diye bildiğimiz ICR-tipi yaratılışçılık, İslami bir ortama uyarlanmış görünüyor.

Yahya, yaratılışçılığın yanısıra geleneksel bilim ve akademisyenlik dışında kalan diğer inanışları da yayıyor. Bunlar genelde Mason tuzakları veya soykırımın reddi gibi Müslüman dünyada yaygın olan komplocu düşünceler. Ancak bu siyaset-desenli fantezilere daldığında bile Harun Yahya bir yolunu bulup evrimden bahsediyor. Darwinizmin Kanlı İdeolojisi: Faşizm (İstanbul, 2002), Yahya’nın evrimin kötülüklerin temelinde olduğunu açıkladığı “okuyucuya” not bölümüyle başlıyor:

"Bu kitapta ve diğer çalışmalarımızda evrim teorisinin çöküşüne özel bir yer ayrılmasının nedeni, bu teorinin her türlü din aleyhtarı felsefenin temelini oluşturmasıdır. Yaratılışı ve dolayısıyla Allah'ın varlığını inkâr eden Darwinizm, 140 yıldır pek çok insanın imanını kaybetmesine ya da kuşkuya düşmesine neden olmuştur. Dolayısıyla bu teorinin bir aldatmaca olduğunu gözler önüne sermek çok önemli bir imani görevdir. Bu önemli hizmetin tüm insanlarımıza ulaştırılabilmesi ise zorunludur. Kimi okuyucularımız belki tek bir kitabımızı okuma imkânı bulabilir. Bu nedenle her kitabımızda bu konuya özet de olsa bir bölüm ayrılması uygun görülmüştür."

Aynı giriş ve aynı “Evrim Yanılgısı” başlıklı evrim-karşıtı bölüm, (farklı resimlerle) İslam Terörü Lanetler (3. Baskı, Bristol, 2002) kitabında da yer alıyor. Bu kitapta Yahya, okura yalnızca standart İslam savunmasını vermekle kalmıyor, aynı zamanda kitabın “Terörizmin Kökeni: Darwinizm ve Materyalizm” bölümünde 11 Eylül gibi olayların ardındaki gerçek nedeni ifşa ediyor: evrim. Buradan anlaşılan, “çözüm, terörün asıl kaynağı olan Darwinist-materyalist eğitime son vermek, gençleri gerçek bilimsel bulgular doğrultusunda hazırlanmış bir müfredata göre eğitmek ve onlara Allah korkusunu, akılcı ve vicdanlı davranmayı öğretmektir.” (sayfa 147)

Pekiyi, özellikle adının en iyi bilindiği Türkiye’de Yahya’ya muhalefet ne durumda? Maalesef zayıf. Türkiye “gelişmekte olan bir ülke”. Bu, İMF tarafından yönetilen fakir ve siyaseten dengesiz ekonomik bir sömürge demenin kibarcası. Türk bilimsel camiası zayıf, bırakın aynı değerde kaynaklar ortaya koymak, yaratılışçılara karşı savaşta tek ses oluşturmaktan bile aciz. Arada bir politik laikler Yahya konusunda şikayet ediyor ama laiklerin el ele tutuşup Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin üye olmasına izin vermesi ve ondan sonra her şeyin iyi olacağını ümit etmekten başka yapabileceği bir şey yok. Bu yazı yazıldığı sırada Türkiye 2002 seçimlerinin eşiğindeydi ve İslamcı partinin en büyük oy oranını elde etmesi bekleniyordu.

Yine de Darwin’in dostları az sayıda da olsa iyimserlik nedenleri bulabiliriler. Ne de olsa yaratılışçılık bir tepkidir ve Harun Yahya’nın varlığı evrimci düşüncelerin dindar muhafazakârların tepki göstereceği derecede Türk kültüründe derinlere girdiğinin delilidir. Ayrıca Yahya’nın İslam dünyası boyunca bilinir hale gelmesi, evrimin oralarda da yayıldığı anlamına gelebilir.

Diğer taraftan, kötümser olmak için daha da fazla neden var. Yahya, kamuoyunu dikkatini hiçbir muhalefet olmaksızın çekmekte başarılı görünüyor. Türk hükümetinin muhafazakârlık derecesi bir inip bir çıktığından, lise biyoloji kitaplarındaki yaratılışçılığın derecesi de bir inip bir çıkıyor. Fakat o kitaplarda bir evrim bölümü olsa bile, sınıfın işlemeye vakit bulamadığı son kısma bırakılacaktır. Ayrıca yaşamın ve evrenin karmaşıklığının yalnızca ilahi bir tasarım ile mümkün olabileceği düşüncesi İslam’ı savunanların inancının derinliklerindedir. Müslümanlar büyük ölçüde Darwin evrimini apaçık yanlış olarak, hatta şeytani olarak görmeye daha uzun süre devam edecekler. “Darwin Gününü” kutladığımız şu sırada, biz Batılılar, Harun Yahya adı altında, dikkatle izlememiz gereken hatta ders almamız gereken bir olguyla karşı karşıyayız. Çünkü burada, evrimi kültürden silme hedefinde başarı tehdidi arz eden bir yaratılışçılıkla karşı karşıyayız.

Harun Yahya ve faaliyetleri, American Scientific Dergisinde...

Dünyaca tanınmış bilim dergisi American Scientific’in geçtiğimiz ay Avrupa’da yayınlanan sayısında, Avrupa’daki ve Türkiye'deki yaratılış konulu faaliyetlerle ilgili bir haber yer aldı. Yazının en büyük bölümü ise Harun Yahya müstear ismiyle tanınan yazar Adnan Oktar ve faaliyetleriyle ilgiliydi. Dergide Adnan Oktar’ın “Darwinizm” konulu çalışmaları şu şekilde tarif ediliyordu:

… Bir kaç senedir yaratılışı savunan bir kitap mevcut. ‘Evrim Aldatması’ adlı kitap, yılda milyonlarca satılıyor. Bu kitap bizde de büyük etki uyandırıyor.

Profesor Herwig Leirs, evrim biyoloğu, Antwerp Universitesi’nde geçen ders yılı evrim dersleri uygulamış. “Ders sonrası bazı Müslüman öğrenciler Harun Yahya'nın bu kitabı ile yanıma geldiler. Ben bu kitabı bilmediğim için onları yanıtlayamadım. Sonra kitabı incelemeye başladım ve evrim teorisine karşı olduğunu gördüm. Allah doğruydu ve Darwin yanlıştı. Kitabın ana düşüncesi buydu. Bu kitap bunu tüm genç müslümanlara öğretiyor.”

Amsterdam Bağımsız Üniversitesi de geçen yıl Harun Yahya’nın bu eseri ile tanıştı. Müslüman öğrenciler biyoloji derslerinde yazarın internetteki eserlerinden faydalanmışlar. Ancak hepsi yetersiz not almış ve barajı aşamamışlar. Öğrenciler kendilerine, inançlarından dolayı haksızlık edildiğini savunmuşlar.

Kitabın yazarı başlangıçta kendini biraz tanıtmış. Harun Yahya (Adnan Oktar’ın müstear ismi) kendisi İstanbullu bir içmimar… Daha öncede “Evrenin Yaratılışı” ve “Hz. İsa dönecek” adlı eserleri yayınlanmıştır. Kitapların baskıları ve resimleri çok kaliteli… Harun Yahya aynı zamanda ilk ücretsiz internet yazarlığını yapmış kişidir… www.harunyahya.com da yazarın 40 değişik lisandaki eserleri hakkında bilgi edinilebilir… Dünyanın her yerindeki insanlar, evrim teorisinin çöküşüyle ilgili bilgi alışverişi yapabilir, röportajlara ulaşabilir ve eserleri sipariş verebilirler.

“Allah’ın adıyla” başlayan kitabında Harun Yahya ilk sayfada kendi yazdıklarının doğru olduğunu ifade eder. “Bu eserler kesin neticelenme, etkilenme, itiraz edilemezlik, çürütülemezlik özellikleri taşımaktadır.” (Evrim Aldatmacası kitabı, 2003)… Kendisinin bu işe çok emek harcadığı belli.

Adnan Oktar ve Faaliyetleri, Seed Magazine Dergisinde...

Ünlü bilim dergilerinden Seed Magazine, Eylül sayısında, Adnan Oktar'ın dünya çapında devam eden faaliyetlerine geniş yer ayırdı. Yazıda Adnan Oktar'ın onursal başkanı olduğu Bilim Araştırma Vakfı'nın, dünyada evrim teorisinin geçersizliğine karşı bilimsel faaliyet gösteren “en etkili ve en güçlü kurum” olduğu belirtildi.

Yazıda ayrıca şu ifadelere yer verildi:

… Kendisi 50 yaşında ve Bilim Araştırma Vakfı'nın kurucusu. Amerika’nın dışında oluşturulmuş, evrime karşı en etkili ve en güçlü organizasyon… Uygulanan en son kampanyada BAV Türkiye’nin değişik yerlerinde, restoranlarda, alış-veriş merkezlerinde, belediye binalarında 80’den fazla müze açtı. Bu açılan müzelerin her biri, fosiller, posterler ve istekli gönüllülerle dolu…

Bu konu ile ilgilenen insanları evrimin, biyolojideki karmaşıklığı açıklayamayacağını ve evrimin Allah’ın sözüne karşı olduğu hakkında bilgilendiriyorlar…

Batılı örneklerinin aksine, Oktar’ın grubu Darwin’in komünizm, faşizm ve terörizmden sorumlu olduğunu belirtiyor. Oktar’a göre teröristler din örtüsü ardında gizlenen sosyal Darwinistler, komünistler de Darwinizmle hala kanlı bir işbirliği yaparak aktif durumdalar. BAV başkanı Tarkan Yavaş “Müslüman halk bunu şimdi anlıyor” diyor…

Türkiye, Müslüman milletler arasında en çok batılılaşmış ülkeler arasındadır. Okullarında evrim öğretiliyor…1985’deki eğitim bakanı ‘yaratılış’ın bilimsel ders kitaplarında yer alması gerektiğini duyurdu…

İstanbul Üniversitesi’nde nörolog olan ve Türkiye’de yaratılışı açık sözlü eleştiren Ümit Sayın; son 15 yıl içerisinde Türkiye’de evrimi anlayan üniversite mezunlarının sayısının %40’dan %20’ye düştüğünü söyledi…

Türkiye’de televizyon kanallarına dağıtılan yüzlerce filmi izleyen ve Türkiye’nin dört bir yanında yüzlerce kitabı okuyan 4,5 milyondan fazla izleyeni olduğu iddia ediliyor..

BAV’ın internet sitesinde bilgisayara indirilebilen sunumlar ve bilim öğretmenlerini zorlayacak nitelikte sorular bulunuyor. Kurum anti-evrimci konferanslar ve konuşmalar organize ediyor ve telefon pazarlama yöntemiyle Harun Yahya’nın 29 dildeki kitapların satışını gerçekleştiriyor…

Ağustos ayında, Science dergisi 34 ülkede evrime bakış açısını gösteren bir analiz yayınladı. Bu analize göre Amerika ve Türkiye Darwin teorisini en az kabul eden ülkeler.

Ünlü bilimadamları Allah'a yöneldi...

81 yaşındaki İngiliz felsefe profesörü Flew, 15 yaşında ateist olmayı seçmiş ve adını akademik alanda ilk olarak, 1950 yılında yayınladığı bir makaleyle duyurmuştu. Sonraki 54 yıllık sürede, eğitim vermekte olduğu Oxford, Aberdeen, Keele ve Reading Üniversiteleri ile ziyaret için bulunduğu çok sayıda Amerikan ve Kanada üniversitesinde, tartışmalarda, kitap, ders ve makalelerde ateizmi savundu.

Ancak geçtiğimiz yıl, Flew ateizmin yanılgı oldugunu ve evrenin yaratılmış olduğunu kabul ettiğini açıkladı.

Bu köklü karar değişikliğinde etkili olan şey, modern bilimin yaratılış hakkında ortaya koyduğu açık ve kesin kanıtlar. Flew, yaşamın bilgiye dayalı kompleksliği karşısında, hayatın gerçek kökeninin bilinçli tasarım olduğunu gördü ve 66 yıl boyunca savunduğu ateizmin, çökmüş bir felsefe olduğunu kabul etti.Flew, bu inanç değişikliğinin temelinde yatan bilimsel sebepleri şu sözlerle açıklıyordu:

"Biyologların DNA araştırmaları, yaşam için gerekli düzenlemelerin neredeyse inanılmaz olan kompleksliğini ortaya koyarak, yaşamın temelinde bilinç bulunmuş olması gerektiğini gösterdi". (Kaynak 1) "Artık, üreyebilen o ilk hücrenin naturalist evrime dayali bir açıklamasını oluşturmayı düşünmeye başlamak bile aşırı derecede zor bir hal almıştır". (Kaynak 2) "İlk canlının cansız maddeden evrimleştiği ve olağanüstü kompleks bir canlıya dönüştüğü iddiasının hiçbir geçerliliği olmadığına, kesin bir şekilde kanaat getirdim". (Kaynak 3)


Francis Collins, sonuçları 2001 yılında açıklanan ünlü İnsan Genomu Projesi'ni yürüten ABD Ulusal İnsan Genomu Araştırma Enstitüsü'nün başkanı.
The Language of God (Tanrı'nın Dili) adlı kitabı yayınlandı kısa bir süre önce. Kitapta anlattığına göre genom projesini bulan Amerikan Ulusal Genom Araştırma Enstitüsü Başkanı Francis Collins'in, iman etmesine nelerin vesile olduğunu anlatan kitabı yayınlandı. Collins kitabında, bilimsel bulguların insanı Allah'a daha çok yaklaştırdığını ve genom projesinin kendisine Allah'ın yaratışını gösterdiğini belirtti.

Dünyada son derece önemli değişiklikler oluyor. Çeşitli ve en önde gelen bilim adamları Allah’a yöneliyor.

İngiltere nasıl bu duruma gelmiş?

İngiltere'nin ünlü gazetelerinden The Guardian'da 15 Ağustos 2006 tarihinde yer alan “Bu Duruma Nasıl Geldik?” başlıklı haberde, ingiliz ögrencilerin % 30’unun evrime inanmadığı hayret dolu bir üslupla vurgulanmış, bu oranın geçmişte çok düşük olduğu belirtilerek, “Evrim inancı ortadan kalkmak üzere” saptaması yapılmıştır.

Aynı gazetenin 3 Temmuz 2006 tarihli sayısında da Harun Yahya’nın eserleri övülmüş ve etkisinden bahsedilmiştir.

Evrim teorisinin beşiği olan İngiltere’de yaşanan bu çöküşün sebeplerinden biri hiç şüphesiz Harun Yahya!nın eserlerine olan yoğun ilgidir.
Harun Yahya’nın eserlerinin ücretsiz olarak temin edildiği www.harunyahya.com
sitesinden ingiltere’den ayda yaklaşık 100.000 eser indirilmektedir. Son 2 yılda İngiltere’de, çeşitli şehirlerde 50'den fazla konferans düzenlenerek Evrim teorisinin çöküşü konusunda İngiliz halkı bilgilendirilmiştir.
Konferansların yapıldığı yerler arasında Oxford University, Sheffield, Warwick, Loughborough, Birmingham, Bristol, Leicester, Cambridge University, Lancaster, Liverpool, Edinburgh, Glasgow ve School of Economics gibi üniversiteler bulunmaktadır.

İngiltere’de Harun Yahya kitapları hemen her kitapçıda bulunmakta, amazon, e-bay gibi ünlü internet satış sitelerinden sipariş verilebilmektedir.


Haberi okumak için burayı tıklayın.

Yaratılışçılara Türk Lokumu !


Merkezi New York'ta bulunan National Review Dergisi’nin 4 Ekim 2006 tarihli sayısında, John Derbyshire’ın “Türkiye’deki Yaratılışçılık” başlıklı bir yorumu yer aldı. Derbyshire yazısında Harun Yahya müstear isimli yazar Adnan Oktar’ın ve onursal başkanı olduğu BAV’ın çalışmaları üzerinde duruyordu:

34 ülkede yapılan araştırmada evrime en az inanılan ülkeler Türkiye ve ABD…

Türkiye’deki yaratılışçılığın öncüsü Harun Yahya müstear isimli Adnan Oktar’dır ve kendisi BAV’ın kurucusudur. (Görüşümce bu vakıf Discovery Enstitüsü kadar fiili anlamda bilimsel çalışmalar yürütüyor.)

Son kampanyalarında restoranlarda, alışveriş merkezlerinde fosillerle, posterlerle ve gönüllülerle dolu 80’in üzerinde müze açtılar. Amerika’daki ICR’ın yaptığı gibi evrimin biyolojik kompleksliği açıklamakta yetersiz kaldığını ve Allah inancına uymadığını anlatıyorlar. Ancak batıdaki benzerlerinin aksine Oktar’ın taraftarları Darwinizm’in komünizmin, faşizmin ve terörizmin sebebi olduğunu savunuyorlar. Oktar’a göre teröristler dini bir görünüşe bürünmüş birer sosyal Darwinistler.

Bakanlık açıkladı: Evrim Teorisi Yalan!


Polonya Eğitim Bakanı Yardımcısı Miroslaw Orzechowski, Darwin teorisinin “Yalan” olduğunu ve okullarda okutulmaması gerektiğini söyledi.

Geçtiğimiz aylarda, kendisine Harun Yahya'nın "Evrim Aldatmacası" kitabı ve belgeselleri gönderilmiş olan Polonya Eğitim Bakanı ve Yardımcısı, geçtiğimiz gün Eğitim Bakanlığında verdiği demeçte, “Evrim teorisinin bir yalan !” olduğunu, “Nasıl, iyinin yerine kötüyü öğretmemek gerekiyorsa, evrim teorisi gibi yalanları da öğretmemek gerektiğini” söyledi.

Haber kaynağı için tıklayın: 1 2 3 4 5

Evrim teorisine en az Türkler inanıyor!


Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araştırma sonucuna göre, "Darwin'in Evrim Teorisi"ne dünyada en az inanan toplumun Türk toplumu olduğu ortaya çıktı.

Türklerin yaklaşık %75'inin bu teoriye inanmıyor olması, bu konuda Türkiye'yi lider yaparken, Amerika Birleşik Devletleri vatandaşları ise bu teoriye en az inanan ikinci ülke vatandaşları oldular.

Türklerin Evrim Teorisine inanmamasındaki en büyük etkenin, bu teoriye karşı bilimsel mücadelesini 70'li yılların sonlarından günümüze kadar şevkle devam ettiren, Harun Yahya müstear ismiyle Evrim Teorisi konusunda 40'dan fazla eseri bulunan, bu konuda Türkiye ve dünyada 2000 den fazla konferans düzenlemiş olan Bilim Araştırma Vakfı Fahri Başkanı "Adnan Oktar"ın bilimsel faaliyetleri olduğu belirtiliyor.