Terör Sevgiyle Yok Edilir....

Sayın Adnan Oktar, terörün silahla değil, sevgi, eğitim ve maneviyatla bitirilebileceğini senelerdir dile getiriyordu.

Gerek kitapları, gerek belgesel filmleri, gerek yurdun heryerinde düzenlenen konferanslar ve gerekse günlük gazetelere verilen "tam sayfa" ilanlarda, ülkemiz ve dünyadaki terörün çözüm formülleri sunuluyordu.

Nihayet bu çalışmaların etkisi görülmeye başladı; Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nca hazırlanan "Bilgi Destek Programı", Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde, seçimden sonra büyük bir kararlılıkla uygulanmaya başlanacak.

Detaylar için Milliyet Gazetesi'nde çıkan yukardaki haberin üzerine tıklayıp büyüterek okuyabilirsiniz...

New York Times'da Harun Yahya


Abd'de, New York Times Gazetesi, geçen hafta, Harun Yahya ve Yaratılış Atlası'na geniş yer verdi.

Bir İslami Yaratılışçı ve Tüm Dünyaya Gönderilen Kitap

Amerika Birleşik Devletlerinde devlet okullarında evrimin okutulmasına karşı çıkılmasını özellikle Protestan köktendincilik olmak üzere, büyük ölçüde dindar sağ kanat desteklemiştir.

Şimdi bu tartışmaya dramatik bir biçimde yeni bir ses daha katılıyor.

Bu ses Türkiye'den Adnan Oktar'ın sesi. Kendisi, Harun Yahya müstear ismiyle, bilim ve iman konularında ve özellikle evrim teorisinin kendi ifadesiyle "aldatmaca" olduğu hakkında çok sayıda kitap, video ve DVD yayınladı. Kitaplarından birisi "Yaratılış Atlası" ise ülke içerisinde bilim adamlarının, Kongre üyelerinin, Queens ve Bemidji, Minnesota gibi yerlerdeki bilimsel müzelerin posta kutularında isimsiz olarak bırakılmış bulunuyor.

11 x 17 inç (28 x 43 cm) ve 12 pound (5.5. kg) ağırlıktaki bu kitap, parlak kırmızı renkte bir kapağa sahip ve neredeyse 800 kuşekağıdı sayfadan oluşuyor. Bu sayfaların büyük bir kısmında çok fazla sayıda resim var ve "Yaratılış Atlası" büyük olasılıkla şimdiye dek Darwin'in teorisine karşı ortaya çıkmış en büyük ve en güzel yaratılışçı meydan okuma. Sayın Yahya, Darwinizm'i Kuran'ın yalanladığı zayıf ve sapkın bir ideoloji olduğunu söylüyor.

Kutsal Kitap'a tâbi olan Sayın Yahya, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bazı yaratılışçılarla benzerlik gösteriyor. Fakat dünyanın yalnız birkaç bin yıllık olduğunu kabul edenlerden değil. "Yaratılış Atlası"nda sayfalarca fosil bitkilerin, böceklerin ve hayvanların resimleriyle vermek istediği en önemli mesaj, günümüzde yaşayan canlıların, geçmişte yaşayan canlıların fosilleşmiş kalıntıları ile tıpatıp aynı olmaları. Bu nedenle Sayın Yahya, evrimin imkansız, sahte, yalan, aldatmaca ya da "krizde bir teori" olmak zorunda olduğunu yazıyor.

... Bu yılın başlarında kitabın Fransızca tercümesi, Fransa'daki liselerde, üniversitelerde ve müzelerde belirince telaşa yol açmıştı. College de France'da biyoloji tarihi ve evrim profesörü Armand de Ricqles'e göre o ana kadar yaratılışçı eserler çok az sayıdaydı.

... Brown Üniversitesi'nde biyolog Kenneth R. Miller, fen bilimleri bölümünde bulunan o ve meslektaşlarının tamamının kitaptan aldıklarını söyledi. Colorado Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi'ndeki arkadaşlarını aradığında, kitabın onlara da geldiğini öğrendiğini söyledi. Brigham Young Üniversitesi, Connecticut Üniversitesi, Georgia Üniversitesi ve diğerleri de kitapları almıştı.

"Sanırım tıp fakültesindeki her profesöre kitap gönderilmiş olabilir," diye belirtti Columbia Üniversitesi tıp fakültesinden kitabı alan Kathryn L. Calame adındaki mikrobiyolog. "Genetik departmanı, biyokimya departmanı, mikro – konuştuğum herkes kitabı almıştı."

Amerika Birleşik Devletleri'nde "Atlas" da dahil olmak üzere İslami kitap, hediyelik eşya ve diğer ürünleri pazarlayan Global Impex adındaki şirketin başındaki Fatih Şen, kitabın dağı tımı hakkında bir şey söylemedi fakat sadece kitabın "muhteşem" olduğunu belirterek, tüm soruların İstanbul'da Global Yayıncılık'a yöneltilmesi gerektiğini söyledi.

Kitabında ve Web sitesinde (www.harunyahya.com), Sayın Yahya 1956 yılında Ankara'da doğduğunu ve Türkiye'de büyüyüp, eğitim aldığını belirtiyor. Amacının kitapta belirtildiği gibi "evrimcilerin sahtekarlıklarını" ve evrimci bilimsel görüşler ile faşizm, komünizm ve terörizm gibi çağımızın kötülükleri arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarmak olduğunu söylüyor. Okuyucuları, "akıllarını ve kalplerini açmaya, ve onların Allah'a daha bağlı kullar olmaları için yol göstermeye" teşvik etmeyi ümit ettiğini belirtiyor.

Çoğu ücretsiz ya da oldukça düşük fiyatlarla satılan yayınlarından "hiçbir maddi gelir" beklentisi içinde olmadığını ekliyor.

... Postalananlar listesine bakıldığında bu girişim özellikle dikkat çekici. Dr. Padian ve Dr. Miller, her ikisi de Pennsylvania, Dover'deki okullarda yaratılışçılığın ideolojik kuzeni olan akıllı tasarımın okutulmasına karşı başarıyla mücadele eden davada davacılar için şahitlikte bulunmuştu. Kitabı alan bir başka kişi, Ohio State Üniversitesi'nden biyolog Steve Rissing ise evrimin okutulmasını destekleyen okul yönetim kurulu ve evrimin modern biyolojinin temeli olduğunu düşünen bilim müzeleri adına aktif görev yapmış.

Kitaptan bir düzine alan Bemidji, Minnesota'da Headwaters Bilim Merkezi direktörü Laddie Elwell, "Samimi olmak gerekirse bununla ne yapmalıyım bilmiyorum" diye belirtiyor. Çalışanlardan Chuck Deeter o ve meslektaşlarının, kitaptaki fosil fotoğraflarını Darwin hakkındaki programlarında kullanabileceklerini söylüyor.

... "Uyum Hayali: İslam'da Bilim ve Din" adlı kitabı Prometheus Books tarafından sonbaharda yayınlanan Dr. Edis, Müslümanlar arasında yaratılışçılığın yaygın biçimde desteklendiğini söylüyor.

"Özünde, Kuran yaratılışçı bir metin" diye belirtiyor ve "Darwin'i sevdiğini söyleyen" bir İslam alimi bulmanın zor olacağını ekliyor.

Belki de bunun sonucunda Sayın Yahya'nın kitapları ve diğer yayınları onun İslami çevrelerde dikkat çekmesini sağladı diye belirtiyor. Dr. Edis, "Bu kişi gerçekten etkili, ne yazık ki özellikle temel bilim dalları üzerinde" diyor.

Dr. Miller buna katılıyor. Evrimi sorgulayan kişilerden düzenli olarak elektronik posta mesajları aldığını, bunların özellikle Türkiye, Lübnan ve Orta Doğu'daki diğer ülkelerden giderek arttığını ve çoğunun Sayın Yahya'nın çalışmalarından alıntı yaptığını söylüyor.

... NCSE (National Center for Science Education) direktörü Eugenie Scott'a göre, "Benim hipotezim tüm yaratılışçılar gibi kamuoyunun gözünden saklanan çarpıcı bir gerçeği bildiklerini ve bu gerçekleri anlatırlarsa, tırnak içinde bu insanların gözlerdeki perdenin ineceğine ve evrimin gerçek yüzünün ortaya çıkacağına inanıyorlar." "Bu insanlar bu konuda gerçekten ciddiler."

Güneşi yasaklamak ne kadar mümkün?


Almanya'nın en büyük gazetelerinden biri olan Süddeutsche Zeitung'un, geçtiğimiz günkü baskısında, Sayın Adnan Oktar ve eserleri hakkinda bir haber yer aldı. Kai Strittmatter'in kaleme aldığı haberden bazı paragrafları sizlere iletiyoruz:

En etkili Müslüman Yaratılışçı, maddi imkanları ve gücüyle tüm dünyaya yayılıyor
Darwin'e karşı mücadele veren Adnan Oktar soruyor: "Şimdi kitaplarımızı mı yakacaksınız?"
Dünyanın bir hayalden ibaret olduğunu söyleyen yazar, İstanbul güneşinde parlayan takımıyla tekneye biniyor. Üzerinde tepeden tırnağa beyaz saf ipekten bir takım... Kemer tokası, manşet düğmeleri ve kravat iğnesi altın... Kar beyazı kravatının altında yine kar beyazı bir gömlek var... Etrafındaki genç kalabalığın neredeyse tamamı ise çizgili takım elbiseler ve deri ayakkabılar giymişler...
Gerek yazar gerekse yanında bulunanların hepsi evrenin bir görüntüden, maddenin de sadece bir hayalden ibaret olduğu konusunu son derece ciddi bir şekilde savunuyorlar. Yazar, "Ben bilim adamıyım. Korkmaya gerek yok, aslında konu çok açık." derken yüzünde bir gülümseme beliriyor. Sadece üç saatimiz var.
Buradaki basının ifadesiyle Adnan Hoca'yla teknedeyiz. Asıl adı Adnan Oktar olan yazar Harun Yahya olarak da tanınıyor. Adnan Oktar - ya da Harun Yahya - Türkiye'de en çok kitabı basılan yazarlardan biri.
Bilindiği gibi, Hitler, Stalin ve Mao geçtiğimiz yüzyılın en zalim suçluları. Peki ortak yanları ne? Adnan Oktar hepsinin Darwinist olduğunu söylüyor. "Komünizm ve faşizm Darwin'in öğretileridir." Darwin gibi masonlar da vahşi kapitalizmin ve PKK terörünün gelişmesinde suçlular.
Adnan Oktar huzur içinde bir yaşama kavuşmak için Darwinizm'in ortadan kaldırılması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, "Eğer evrim olsaydı, Kuran'da mutlaka yer alırdı." diyor. Ve ardından, "Darwinizm'i tamamen çürüttüm." diye ekliyor. O sırada davetli gazetecilerden bazıları yazarın raflarda yer alan kitaplarını inceliyorlar. Bunlardan biri Tarihi Bir Yalan: Kabataş Devri...
Çarpıcı profili, geriye doğru taranmış gri perçemleri, özenli sakalı ve bıyığıyla Adnan Oktar bir parça eski siyah-beyaz filmlerde imparatoriçenin elini öpen kraliyet diplomatlarını andırıyor. Tek farkı kendisi göz maskesi yerine iddialı bir güneş gözlüğü takmış. "Panik oldular." diyor Adnan Oktar. "Kitap o kadar etkili ki, yasaklamaktan başka yapacak bir şey yok dediler." Yazarın burada kastettiği, Fransızlar... Adnan Oktar vişne suyundan bir yudum alarak devam ediyor: "Ama güneşi yasaklamak ne kadar mümkün?" Fikirlerini anlatmış olduğu Yaratılış Atlası öyle etkili ki, kitap genç öğrencilerin eline denetimsiz bir şekilde verilmek istenmiyor. Nitekim kitabın gençlere kuvvetli bir darbe etkisi yapacağı düşünülüyor.
Kitap geçtiğimiz baharda Fransa'da büyük yankı meydana getirdi. Binlerce sayıda kitap, sanki yüksek bir boşluktan öğretmenlerin, okul müdürlerinin, kütüphane yetkililerinin, yazarların masalarına düşmüştü. Parlak kağıda 800 sayfa, 6 küsür kilo ağırlığında bir kitap... İlettiği mesaj açık: Darwin yalan söylüyor. Evrim yok. Dünyayı Allah yarattı ve bir kerede yarattı. Her sayfada kolay anlaşılır bir ispatlama yöntemi göze çarpıyor: Solda bir tavşan fosili, sağda ise sevimli bir tavşan resmi... Resimlerin altındaki yazı ise şöyle: "38 milyon yıl önce yaşamış olan tavşanla bugünkü tavşan arasında tek bir fark yok. Bu, tavşanın evrim geçirmediğini, aksine yaratıldığını ispatlıyor." Bir sayfa sonra yavru bir geyik fosili, hayvanın canlı resmi ve yine benzer bir metin. Kitabın 600 sayfası aynı bu formatta. Sonra ise ek bölüm geliyor: Dünyadaki bütün kötülüklerin kaynağı Darwinizm ve dünya hayalden başka bir şey değil... Okuyucu kitapta sorulara şöyle cevap buluyor: Allah var ve kurtuluşumuz İslam'da.
Kitapların Fransa'ya ulaşmasının ardından Fransız basını büyük bir heyecana kapılmıştı... Modası geçmiş Hıristiyan evrim karşıtları onlara yabancı değildi. Ama Müslüman evrim karşıtlarıyla yeni karşılaşıyorlardı. Ne zamandır varlardı? Paris yönetimi hemen biyolog Herve Le Guyader'e kitabı inceletti. Le Guyader kısa bir incelemeden sonra "İslam ve bilim"in son derece tehlikeli olduğu görüşüne vardı. Le Guyader'e göre sadece çok az sayıda öğrenci kitapta sunulan fikirleri reddedebilecek entelektüel donanıma sahipti. Adnan Oktar ise teknede bizlere soruyordu: "Şimdi ne yapacaklar? Kitaplarımızı mı yakacaklar?"


Sergilenen Fosiller

Müslümanların Hıristiyan fundamentalistler tarzında evrime karşı kampanyalar yürütmeleri oldukça yeni bir hareket. Türkiye'de başka Müslüman Yaratılışçılar da var. Ama hiçbiri akıllı tasarıma olumlu bakmayan Adnan Oktar kadar başarılı değil...
Çoğu Müslüman milyonlarca yıllık dünya tarihini kendi dünya bakış açılarına geçirmekte bir sorun yaşamıyor. Son iki onyıldır Amerikalı yaratılışçı kamuoyu çalışmaları Müslüman çevrelere de yansıdı. Özellikle de Türkiye'de. Türkiye resmi olarak laik bir cumhuriyet. 1985 yılında, son askeri darbenin hemen ardından, devlet dinin yardımıyla Türkler'deki sol eğilimini kırmaya çalışırken, yaratılışçılık okullardaki eğitim planına da girmiş oldu.
Peki günümüzde? 2006 yılında yapılan bir anketin sonucuna göre, her 4 Türk'ten biri evrimi bir gerçek olarak görüyor, yarısı evrimden şüphe ediyor. ...
İstanbul Üniversitesi'nden genetikçi Haluk Ertan Türkiye'nin Ortadoğu'daki Yaratılışçılığın merkezi haline geldiğinden bahsediyor.
... Adnan Oktar'ın Fahri Başkanı olduğu Bilim Araştırma Vakfı tüm Türkiye'de konferanslar veriyor. Fosil sergilerine restoranlarda, Tünel'de, metro istasyonlarında dahi rastlamak mümkün. Adnan Oktar'ın sayısı 250'yi aşkın kitabı 8 milyonun üzerinde satmış. Global Yayıncılık'tan Altuğ Eti gururla internetten ayda bir milyonun üzerinde kitap indirildiğini anlatıyor. Kitaplar Urdu diline, Endonezyaca'ya ve Almanca'ya da çevrilmiş.
Adnan Oktar kendisine yapılan bazı olumsuz isnadlara karşı tavrını ise şöyle açıklıyor: "Fikirleriyle dünyayı sallayan bir kişiye böyle suçlamalarda bulunulması normal. Her büyük dava adamı bu tarz olaylarla karşılaşır." Adnan Oktar, Papa'nın kendi fikirlerinden etkilenmiş olmasını ise memnuniyetle anlatıyor. Peki Adnan Oktar'ın arkasında bir tarikat mı var? Bu soruya ise şöyle cevap veriyor: "Etrafımdakiler sadece arkadaşlarım, kardeşlerim." Peki kendini Mehdi olarak görüyor mu? Kendi web sitesinde Mehdi'nin en büyük alametlerinden birinin, kendisinin Mehdi olduğunu asla iddia etmeyeceği yazıyor. Peki kendisini eleştiren gazetecilerin korkuya kapılmaları gerekiyor mu? Adnan Oktar bu soruyu da şöyle cevaplandırıyor: "Bazı basın mensupları benim kendileri için negatif düşünceler beslediğimi düşünüyor olabilirler, ama bu kesinlikle doğru değil." Adnan Oktar hafifçe sakalına dokunuyor: "Allah herkese bir kader belirlemiştir."
Tekne kıyıya yaklaşırken Adnan Oktar gözlüklerini takıyor. Günümüzde olup biten her şeyin Altın Çağ'ın başlangıcına işaret ettiğini anlatıyor. "Yakında inşaAllah hep birlikte o günleri göreceğiz. Geldiğiniz için çok teşekkür ederim." İskeleye yanaşıyoruz. Çizgili takım elbiseler içindeki genç grup kıyıda duran iki Limuzin'in etrafında çember oluyorlar. Kar beyazı kıyafetler içindeki yazar siyah Mercedes'e biniyor. Hemen arkasından koruma amaçlı bir Land Rover yola çıkıyor. Güvertedeki raflarda ise hala Yaratılış Atlası kitabı parlıyor. Kitabın Almanca versiyonu henüz yeni çıkmış. Yazar, bilimin sınır tanımadığını söylemişti.

Geleceğin öğretmenleri evrim teorisine şüpheyle yaklaşıyor

Dortmund Üniversitesi'nde yapılan bir anket genç biyologların evrimden şüphe duyduklarını gösterdi.
Ankete göre her sekiz öğrenciden biri evrimden yana ciddi şüpheler taşıyor. Üniversiteye geçen yıl giriş yapan 1228 öğrenciyle yapılan bir anket bu durumu açıkça ortaya koydu. Anketin sonuçlarına göre, biyoloji öğretmenliği bölümü öğrencilerinin %12,5'u evrimin var olduğu konusunda şüpheleri var.
%13 oranında öğrenci ise insanla şempanzenin akraba oldukları görüşünü reddetti. %18 ise insanın bugünkü görünümüyle doğrudan yaratılmış olduğuna inanıyor.
Dortmund Üniversitesi'nde anketi düzenleyen biyoloji profesörü Dittmar Graf 25 Nisan 2007 Çarşamba günü evrim karşıtı olanların sayısını hesaplayınca şaşkınlığa kapıldı. "Şaşırmıştık, çünkü Yaratılışçı görüşlerin biyoloji öğrencilerini dahi bu derece etkilediğini gördük. Anlaşılan o ki, bu görüşler giderek yaygınlaşıyor."

Aynı gazetenin evrimin gerçekleşip gerçekleşmediğiyle ilgili düzenlediği anketin sonuçları ise şu şekildedir:
Evrim mi, hayır teşekkürler?