

Darwinist profesörleri büyük bir paniğe sürükleyen, kendilerince bir "eğitim" seferberliği başlatmaya sevk eden sebep olarak, yine Adnan Oktar'ın Yaratılış Atlası adlı eseri gösterildi:
"Adnan Oktar tarafından (Harun Yahya müstear ismiyle) yazılmış olan ve 2007 Nisan ayında üniversitelere yayılan Yaratılış Atlası, (Eğitim Bakanı) Marie Arena’yı, harekete geçmenin ve eğitimin gerekliliği konusuna inandırdı."
Haberin devamında ise şunlar aktarıldı:
"Bizim okullarımızda tehlike söz konusu mu? Florence Hosteau bu soruyu şöyle yanıtlıyor: 'Bu, toplumumuzun önemli bir problemi. Avrupa Konseyi de bu konuda bir karar aldı. Gand Üniversitesi de evrim teorisini savunmak için önemli bir bütçe ayırdı.'"
Adeta felakete uğramışçasına, birbileri ile dertleşen materyalist ve Darwinist çevreler, şu an aciz yöntemlerle, Darwinizm'in çöküşüne karşı kendilerince tedbir almaya çalışmaktadırlar. Büyük bütçeler ayırarak, kendilerince eğitimler düzenleyerek evrim teorisi ile ilgili savunmalar yapmaktalar. Ancak Darwinizm'in çöküşü, Yaratılış gerçeğinin kabulü zihinlerde kesin olarak netleşmiştir. Yaratılış Atlası'nın 3-5 sayfasını çeviren herkes evrim teorisinin geçersizliğini açıkça görmekte ve tüm canlıları Allah'ın yarattığına dair apaçık deliller karşısında hemen ikna olmaktadır. Yaratılış Atlası'nı önyargılardan uzak okuyan bir kişinin, bundan sonra evrim sahtekarlıkları ile kandırılması söz konusu değildir.
Evrimcilerin sorunu, evrim teorisini duyuramamak ya da yeterli bütçe ayırmamak değildir. Evrim propagandası onlarca senedir, geniş kitlelere adeta tartışılmaz bir gerçek gibi sunuldu. Halkın asıl haberdar olmadığı, "bilimin yaratılışı desteklediği gerçeği" idi. İşte bu gerçekler Yaratılış Atlası'nda derli toplu, bir ilkokul öğrencisinin dahi anlayabileceği açık ve samimi bir anlatımla sunulunca, Darwinistlerin tüm oyunları bozulmuş oldu.
Bugün profesörlerin toplanıp, evrimin geçersizliği hakkındaki delillerin yüksek sesle anlatılmasından duydukları rahatsızlığı tartışmaları, onlar için psikolojik bir çöküntü halidir. Söz konusu çevreler, Darwin'in ardından bugün adeta matem tutmaktadırlar.