Yaratılışçılık Avrupa'da yayılıyor...

Danimarka'nın en yüksek tirajlı ikinci gazetesi Politiken, 28 Ağustos 2007 tarihli baskısında yaratılışçılığın Avrupa'da yayılmakta olduğunu bildiren bir haber yayınladı. Yaklaşık yarım milyon okuyucusu olan bu Danimarkaca gazetede, Adnan Oktar'ın Yaratılış Atlası adlı kitabınının etkisi değerlendirildi. "Yaratılışçılığın Geniş Dünyası" başlıklı haber şu satırlarla yer aldı:

Avrupa’da yaratılışçı hareket artık Protestan, Katolik ve Müslüman destekçileri ile yayılmaya devam ediyor. Evrim teorisine karşı ve dine uygun yaratılışçılığı destekleyen ücretsiz eğitim içerikli eserler binlerce okula gönderilirken, canlılığın tarihi hakkında öğrencilere "dengeli bir bakış açısı" kazandırmak amacı taşıdığı söyleniyor... Dindarlık artık her an gündemde olan bir konu...

Aralık 2006’dan beri birçok ülkedeki bilim adamlarına, politikacılara ve okullara çok güzel resimler içeren büyük Yaratılış Atlasları ücretsiz olarak gönderiliyor. Burada tüm canlıların yüz milyonlarca yıldır hiçbir değişikliğe uğramadığı öne sürülüyor. Evrimle ilgili her düşünceye karşı çıkılarak, bunun yerine yeryüzündeki canlılığı Allah’ın yarattığı sonucuna varılıyor. Bunu ispatlamak için ise birçok fosilin ve canlı örneklerinin resimleri ön plana çıkartılmış. Renkli böcekler, yengeçler, semenderler ve eğrelti otları ile okuyucular ulaşılabilecek tek bilimsel sonucun bu olduğu konusunda ikna ediliyorlar.

Aynı zamanda evrim teorisi ise yalpalayıp yıkılmakta olan, hiçbir zemini bulunmayan materyalist bir hayal ürünü olarak sunuluyor. Bunun ardında sağ kanattaki Protestanlar veya İncil kaynaklı bir görüş bulunmuyor.

Yaratılış Atlası, Kuran’ın İlahi gerçek olduğunu kabul eden ve çok iyi tanınmış bir yaratılışçılığı anlatan Müslüman bir eser. Türkçe, İngilizce ve Fransızca yayınlanan, tüm Avrupa boyunca Danimarka’da dahil olmak üzere özellikle seçilen yerlere binlerce kopyası gönderilen bu kitap, şiddetli tartışmalara yol açtı. Kısa süre önce ise ABD’ye ulaştı ve çeşitli Kongre üyelerine de gönderildi.

[Atlas'taki] tüm eleştirilerin hedeflediği ve uzlaştığı ortak nokta şu: Kötülüklerin başlıca kaynağı Charles Darwin... Yaratılış Atlası'nda, sessiz Viktorya dönemi bilim adamı 20. yüzyılın en kötü felaketlerinin sebebi olarak gösteriliyor: Terörizm, komünizm, ırkçılık, faşizm ve Nazizm.

Ayrıca Politiken gazetesinin bu haberinde Yaratılış Atlası için "Bu bir Truva atı." denilmektedir. Yaratılış Atlası'nın fikri mücadeledeki üstünlüğünü kabul eden bu ifade, materyalist çevrelerin Truva atı olayındaki gibi neye uğradıklarını anlayamadan, ani bir baskınla mağlubiyet yaşadıklarını anlatmaktadır. Önce benzersiz görünüşü ile etkileyen, sonra içindeki fikirlerle Darwinist-materyalist felsefeyi yıkan Yaratılış Atlası'nın Truva atına benzetilmesi, bu bakımdan manidardır.